30 Mayıs 2013 Perşembe

BİTMEYEN MACERA

Yeminle yazsam roman olacak aylardır yaşananlar. Ha evet bir kaç arpa boyu yol aldık allahtan,almayaydık kendimi kaldırıp atardım o okulun çatısından:) Ama geçen seneden öğrendiğim bir şey şu oldu: İnsanlara blogundan bahsedip sonra herşeyi orda yazarsan o insanlar bunları alıyo kullanıyo kardeşim bi şekilde. En basitini anlatayım,şimdi girizgahla alakasız olacak ama suskunluğumun sebebini anlarsınız en azından. Geçen sene bir ara taşınmıştım ben.. Evsahibimle imzalar atıldıktan sonra telefon numaramı yazdırmak yerine atölye miskin kartımı vermiştim. Sonra da evdeki atölyemi anlattığım yazılar yazmıştım. İzmiri ne kadar çok sevdiğimi ve bir gün mutlaka oraya taşınacağımı söyleyen yazılar yazmıştım. . Sen bizim akıllı bunları al,cımbızla tut, evir çevir bana de ki "ben orayı size mesken diye verdim siz ticarethane olarak işletiyosunuz". Hatun evi satacak diye çıkmaya karar vermiştim ben,bana dedi ki "benim satmamla alakası yok siz izmire tayin isteyeceksiniz ondan taşınıyorsunuz". Böyle enterasan biir arkadaştı kendileri.Sağolsun bütün taşınma sürecini de burnumdan getirmişti. Allaha havale ettim.  Biliyorum bu havale listesi de kabardı iyiice ama napıyım kardeşim,gidip döveyim mi? Hangi birini döveyim??? Neyse durum böyle olunca ben de ne yalan söyliyim soğumuştum blogdan resmen. Sonra da zaten bu koşuşturmalar falan derken başımı kaşıyacak vaktim olmadı resmen.

Önce ev  tekstili ve çanta diye girdik biz bu işe arkadaşımla.Sonra çeşitli vesilelerle bebek takımlarına döndü iş. İlk yaptığımız takımı yapışkan telayla denedik. Kedi deseni çalıştık. Kedileri kestik -sevgili sibel,hep sen geliyorsun aklıma kedi kesince:)- yapıştırdık. Takımı bir kaç renk yapacaktık,onları da kestik biçtik birleştirdik. Sıra tulumlamasına geldi. Tulumlama denen şey elyafı içine yerleştirip sonra da çevirip ağzını kapatma işlemi. He he,ne kadar basit geliyor di mi kulağa? Ayy o tulumlama denen şeyi napayım bilmiyorum,nefret ettim tulumlama sözcüğünden. Neyse aldık bi terziye götürdük takımı. kadına götürmeden önce anlattık bak böyle böyle şunu bunu yapacaksın diye. Kedileri biz yapıştırdık ama sen de üzerinden dikişle geçeceksin dedik. Ooo tamam abla hallederiz getirin dedi. Bu hallederiz lafını ilk duyuşumuzdu ama son mu oldu??* Hayır tabii ki.Bu işe girdiğimizden beri herkes her şeyi halledeceğini söyledi.Maşallah istisnasız hepsi elimizde patladı. Son terzimizi bulana kadar çocuk bakıcısı değiştirir gibi terzi değiştirdik,atölye gezdik. Şimdiki de hallederiz diyo gerçi,ama o hakkaten hallediyo:)

Neyse abla aldı bizim takımları evirdi çevirdi,ohoo o o ben size bunu xxx'e dikerim dedim ama(burda miktarı saklamak için xxx yazmadım hakkaten hatırlamıyorum,tee aralıktı) bu var ya 100'de aşağı olmaz yani ama hadi neyse laf ağızdan çıktı bi kere. Dikiyim bari.. diyerek elinin ucuyla başladı ablam dikmeye. ah be ablam dikmeyeydin iyiydi! Mundar etti güzelim takımı. Arkadaşım terziden alıp bana getirdiği gün oturup hüngür hüngür ağlamakla takımı parçalamak ya da terziyim diye geçinen o kadına gidip bütün takımı yedirmek arasında gidip gelen ilginç bir ruh hali içindeydim. En son evde tepiniyodum. Ağlayamadım da içimde patladı. Bakıyım resmi var mı yakın plan.

Şimdi bakmayın siz böyle şirin şirin durduklarına bunların,bu uzak plan bir çekim. O kedilerin üzerinde giden yamuk yumuk dikişleri görmeniz lazım. Ya da kedilerin etrafında kurdelalar var ya çerçeve gibi onların birleşim yerlerini.Ya da pembe göbeğin kenarındaki beyazla birleştiği yerleri... Az çok dikiş bilen biri de aynen benim gibi oturur ağlardı. Ne küfrettim kendime anlatamam,..ok mu var veriyon terziye,otur kendin dik diye.

Bu fiyaskodan sonra önce terziyi kaldırıp attık ardından kullandığımız elyafı. Kardeşim ne çok çeşit elyaf varmış. Benim bildiğim klasik bi elyaf vardı.Onu alıp kullanıyodum her şeye. Şimdi oy oy oy... Slikonlu elyaf,apreli elyaf,termo elyaf,bunların hepsinin 150 gr 200 gr 300 gr 500 gr diye alt grupları da var. Kafayı yedik yani elyafçılarla. En son bütün elyaflar çok ince gelince gözümüze bu slikon elyaftan bir rulo aldık. Rulo dediğim de 25-26 metre.Aşağı yukarı yine 25 kiloluk bişi.Yere göğe sığmaz.Adamlar allahtan getirdiler eve teslim yaptılar.Bi de bi çuval yastık doldurmalık elyaf aldık.Onunla beraber zaten bi odayı kapladılar.

Ohoo burdan daha bir sürü hikaye çıkar.Ama uykum geldi.Yarın yine bol koşturmacalı bir gün beni bekliyor. O yüzden devamı haftaya diyerek izninizi istiyorum artık.
Sevgiler.

15 Mayıs 2013 Çarşamba

MERCAN UYKU SETİ

Günlerin emeği,yorgunluğu,uykusuzluğu,sinir harbi,inişleri çıkışları,hevesleri sonunda meyve verdi. Gümbür gümbür geliyoruz demiştim ya bir yazımda,evet gerçekten de öyle bir koleksiyon oluştu sonunda. İki kişi bir başımıza debelene debelene,düşe kalka ortaya çıkardık bu koleksiyonu. Hiç utanmadan sıkılmadan söylerim kardeşim,kendimizle gurur duyuyoruz. Hem de nasıl!! Şimdi lafı daha fazla uzatmadan ortaya neyin çıktığına bir bakalım. Bu arada bebek odası çalışmalarımızın hepsi bundan böyle Meroni Baby markası altında üretilecektir.Meroni Baby için ayrıca bir blog oluşturmayacağım ve sizleri buradan haberdar edeceğim her şeyden. Ama facebook sayfamız ve emek sensin dükkanımız aktif olarak çalışmaktadır. Herhangi bir sorunuz olursa bize buradan ulaşabileceğiniz gibi bu iki kanaldan ve meronibaby@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Aşağıda göreceğiniz takımın adı MERCAN. En popüler takımlarımızdan biri. Modoko'da dükkana girer girmez satıldı.Bana kalsa daha pek çok takımı bunun gibi canlı renklerde çalışacağım ama müstakbel annelerin yerleşik zevkini de göz ardı etmemek lazım. Ben şahsen oğluma hamileyken her yerde karşıma çıkan uçuk mavilerden fenalık geçirmiştim.Koyu ve sıradışı renkler aramıştı gözlerim hep. Bulamamıştım. O zamanlar hiç dikiş de bilmiyordum. Annem sağolsun koyu fıstık yeşili,acı kahve,koyu turuncu polar yatak korumaları,battaniyeler dikmişti bize. Herkesin zevkine hitap edebilmek tabii ki imkansız ama bizim amacımız piyasada bulunamayan renklerle oynamak. Bakalım sizler beğenecek misiniz bu iddialı renklerimizi...








Uyku setleri 9 parçadan oluşuyor. Yorgan,alt açma,baş koruma,yan koruma,çarşaf,yastık,kırlent,kirli torbası. Arzu edilirse bunlara cibinlik -ki cibinliklerin renklerinde de çok iddialı gittik, bebek çantası,havlu,pike ya da battaniye de eklenebiliyor. Bu takımın çantası,cibinliği  ve battaniyesi hazırda mevcut.

       

Cibinlik yukarıdaki resimde görünüyor zaten. Nasıl ama güzel olmuş mu???

Diğer ürünlerimizi de yavaş yavaş yayınlayacağım. Ama siz
https://www.facebook.com/MeroniBaby  adresine tıklayıp sayfamızı beğenmeyi ihmal etmeyin,olur mu??
Sevgiyle kalın dostlar...

2 Mayıs 2013 Perşembe

MERCAN BEBEK BAKIM ÇANTASI

45x45 ebatlarında,bebeğinizin her türlü döküntüsünü içine alacak genişlikte, aradığınızı hemen bulmanızı sağlayacak kadar bol cepli bebek bakım çantası.

Sipariş için mail atabilirsiniz.