6 Mart 2014 Perşembe

Küçük hanımın arkadaşlarına doğumgünüme hoşgeldin hediyeleri

Ne kadar uzun bir başlık olduğunun farkındayım ama çocukların doğumgünlerinde gelen misafirlere dağıtılan bu sevimli ve ince hediyelere bir isim bulmakta çok zorlanıyorum. Bence kesinlikle çok ince bir düşünce,zira doğumgünü için halihazırda bir sürü masrafa girmiş anne babanın bir de "amangelen çocukların da gönlü hoş olsun,onlar da eli boş gitmesin" diye düşünerek bir de onların hediyelerine para vermesi başka tüelü açıklanamaz. Oğlumun doğumgününde onun bir sürü hediye almasına gıcık olan ,kendisinden 1.5 yaş küçük arkadaşının nasıl mızmızlandığını düşününce gerçi incelikten öte,öngörülü bir hareket oluyor aslında. Çocuğumun keyfini kaçıracak mızırtıları engelleme hediyesi de denebilir o zaman bunlara.

Neyse uzun lafın kısası sevgili Şerifenur hanım sağolsun,böyle incelik edip çocuğunundoğumgününe gelen arkadaşlarına dağıtmak için bu sevimli kalemlikleri hazırlattı. Denizaltı temalı doğumgününe uygun olarak ahtapot,balina,balık,yengeç,deniz yıldızı figürleri kullandım. Ve canlı renkler üzerine uyguladım. Yaparken acaip keyif aldığım çok eğlenceli bir çalışma oldu:) 

Umarım doğumgünü partisi de bir o kadar keyifli geçmiştir.

3 Aralık 2013 Salı

Bebek şekerleri,bekarlığa veda partisi hediyelikleri,vs vs




Bebek şekeri gibi görünüyorlar amma velakin bekarlığa veda partisi hediyelikleri bunlar. Tema cupcake ve puantiyeymiş. Ortaya bu çıktı.


Bu bebek şekeri için mesela:) bulut üstü nazar boncuklu isim.

 

Bu da bebek şekeri.. Ya şeker diyip duruyorum da şeker falan değil bunlar tabi. Anahtarlık veya magnet oluyolar genelde. Sağına soluna badem şekeri de tutturabilirim tabi:) Geçen sene de yapmıştım ben bu minnoşlardan. Dur bakayım duruyolar mı bir yerlerde.








27 Kasım 2013 Çarşamba



Yılbaşı yaklaşırken ufak tefek,hesaplı ve de süper sevimli hediyeliklerin yapımı da başladı. Hatta bitti bile... Yukarıdakiler magnet kuşların bir kısmı. Renk renk kuşlu magnet yaptım. Hatta kendimi kaybettim,duramadım,bir sürü yaptım. Bu gidişle evin her köşesinden kuş çıkacak:) 

Bir de makyaj çantalarına sardım. Normalde el dikişi yapıyordum bunlara ben. Amma velakin baktım iki günde bir tane ancak bitiyor, eeeh be yeter gari dedim ve verdim keçeleri makinaya. Aaa bi baktım ki günde üç dört tane çıkmaya başladı... 

 





Daha da var ama resme boğmayayım sizi. 
Evet bu ara çok şükür tekrar dikebiliyorum,daralmadan bunalmadan,içim dışıma çıkmadan dikmeye başlamaktan dolayı çok mutluyum. İnşallah daha da devamı gelecek. Bu arada facebook sayfamda daha yoğun paylaşımlarda bulunuyorum. Son dönem bir kaç tane de çanta girdi yayına onları da başka bir yazıda paylaşayım artık.
Sevgiler...











7 Kasım 2013 Perşembe

Biraz da keçeler...


Karta kırtasiyeye verdim sanmayın bütün dikkatimi. Hoş aslında bugüne kadar sadece toplayıcılık yaptım. Daha bi ekşın yok:) Ama o arada boş durmadım ve yılbaşı hazırlıklarına da başladım. Hemen paylaşayım...



Daha vardı da resim mi çekmemişim allah allah,bulamadım:( 

Evet sevimli panocuklarımız sahiplerine ulaştılar bile. Eee şimdiden hediye depolamaya başladı hediye canavarları. Bayılırım ben yılbaşında küçük küçük bir sürü hediye almaya ve vermeye. Kitap ayracı,toka,çorap,anahtarlık gibi minnoş hediyeler böyle bi sürü olup ağacın altını dolduruyo ya bayılıyorum. Hele kalabalık aile kutlamalarında aç aç bitmiyo o hediyeler. Bu durumda ben oturayım da biraz anahtarlık broş falan da yapayım. Toplu hediye paketi şeklinde sunarım,hehehe:)


Bakalım konunun pirleri neler yapmışlaaaar...


Scrapbook malzemelerimin çoğu elime geçti geçmesine de kafamı toparlayıp zarar ziyan yaratmadan işin başına oturmaya hala cesaret edemedim. Hem size hem de bana ilham versin diye bir kaç resim paylaşayım. Kaynak pinteresttir.











30 Ekim 2013 Çarşamba

Sizzix kalıpları

Arkadaşlar, daha önce de soran olmuştu,cevap verdim mi emin değilim. Bir ara blogu elden geçirip eski yazıları toptan silmiştim onların arasında kaybolmuş da olabilir cevap. 

Sizzix kalıplarını bana yurtdışından getiren bir arkadaşım var. Ben buradan siparişi veriyorum. Onun adresine gidiyor. O da gelirken getiriyor sağolsun. En son bu konuda bilgi isteyen arkadaşımızın malları gümrükte takılmış ve çok masraflı olmuş mevzu. Burada çok pahalı ve yeterince çeşit yok,yurtdışından getirmek için binbir çile çekiyoruz. Çok sinir bozucu oluyor bu sizzix maceraları ama. İstanbul suadiyede kağıt vs.nin güzel bir dükkanı vardı. İyi kötü satılıyordu orda sizzixler. Şimdi o da bırakmış,sadece dergiyle ilgilenecekmiş. Scrapbook malzemesi satan düzgün bir yer yok. Craft fuarı falan desen hak getire. Bundan 15 yıl önce ahşap boyama yaparken arkası düz boncuk bulamazdık yapıştırmaya,şimdi her yerde var. Bu işlerde ohesap mı olacak acaba? On yıl sonra mı fuarlar,craft shoplar açılacak. Sizzixlerimizi uygun fiyatla ve her çeşit bulacağız. Tiritimiz çıktıktan sonra yani... 

Özetle ben bunu yurtdışından kolayca getirmenin yolunu bilmiyorum. Bilen varsa bizimle paylaşsın lütfen. 


29 Eylül 2013 Pazar

Bir Yudum Mutluluk

Bundan 3 yıl kadar önce deli gibi etamin yaptığım dönemlerde,çarşıya her inişimde elimde küçücük bir poşetle dönerdim eve. Annem bu ne dediği zaman bi torba mutluluk aldım derdim. İçi etamin ipleriyle dolu olurdu o torbanın. Ve benim içimde kıpır kıpır olurdu. Terapinin allahıydı o ipler benim için. 

Zaman geçti,zevkler hevesler değişti. Geçen seneki mutluluk sebeplerim farklıydı,bu senekiler farklı. Haa,etamin iplerimin verdiği hazzı hiçbir şey vermiyor o ayrı! Artık o dönem nasıl sıyırdıysam kafayı eheheh ip aldım,ip aldım yuppi diye dolanıyodum iki gün. Şimdi scrapbook malzemeleri benzer bir haz vermeye başladı bana. Yalnız tabi sıkıntı şu an sadece alarak mutlu olmam. Henüz bi cacıl yapmış değilim. Alıyorum,mutlu oluyorum,bir kenara kaldırıyorum. Üstelik bu haz anı çok da kısa sürüyo. Ya kafayı yeterinc yememişim bu ara ya kırtasiye malzemeleri o kadar güce sahip değil. Neyse özetle yemi cicilerim geldi cuma günü:) karşınızda tchibo'dan bir yudum mutluluğum...

 









Bu düz renk olanlar dosya kağıdı gibi çıkacak diye çok korkmuştum ama elişi kartonu kıvamında çıktı allahtan. Üstteki desenliler de baya baya kalın karton. Neyse işte kap kağıtlarım,yeni cici kartonlarım falan derken bu haftayı da atlattım. Ha bana kaça maloldu bu mutluluk derseniz ben de size visa kart reklamı kıvamında cevap veririm: kafaya taktığın bir şeyi almanın mutluluğu....Paha biçilemez:)) 

Hepinize iyi pazarlar:)))

26 Eylül 2013 Perşembe

Scrapbook Malzemeleri


Çoook uzun zamandır scrapbook olayına girmek isteyip fırsat bulamıyordum. Bir de öyle bir derya deniz   Konu ki bu bir girersem altından kalkamayacakmışım gibi geliyordu. Velhasılı kelam erteleye erteleye ama ağzımın suları aka aka bugünlere geldim. Bugün itibarıyla bu iş için üretilmiş kağıtlara,bantlara para harcamaya başladım. Aferin bana,bi bu eksikti! 

Dün gece ebay'de washi tape bakarken kendimi kaybettim. Öyle böyle değil,adamlar aşmışlar kendilerini. Zar zor sakinleşip önce yurdum kırtasiyelerine bakmaya karar verdim. Kadıköye indim sabah,o koskooooca güven kırtasiye bu konuda gayet tırt çıktı valla. Süper dandik washi tape'imsi bişiler vardı ama mevzuya son derece aç olmama rağmen benim bile içim kaldırmadı almayı. Sonra oralardaki küçük kırtasiyelerin birinde aşağıdaki dantel görünümlü bantları buldum. Hem de 2.5 ₺ye. Eflatunu ve sarısı da vardı ama henüz yeni olduğum için işime belki de yaramayacak bir şeye çok para yatırmak istemedim. 

Güven'deki scrapbook kağıdı olarak satılan kağıtları beğenmedim. Ayrıca da çok küçüklerdi. Ben de dedim ki kap kağıdı olmaz mı? Hemen onun karşısında nezih var,orda çok başarılı kap kağıtları olurdu,daldım oraya. Nitekim buldum. Tanesi 3.5₺ye hem büyük hem de şık kap kağıtları da aldım. 

Bu en alttaki çok hoş hafif parlak koyu yeşil ve oldukça kalın bir kap kapıdı. Şahsen herhangi bir hediyeyi bununla kaplamak çok zor olurdu. 

Şimdi sırada bunlarla ne yapacağıma karar vermek kaldı. Üzerlerine fotoğraf yapıştırıp paspartu gibi kullanabilirim belki. Ya da elimdeki minik ahşap objeleri bunlarla kaplayıp duvara asabilirim. sevgili sibelden aldığım kediler ve filler hala ham ham duruyorlardı. Ya da ya da bugün aldığım fotobloktan küçük boy kareler kesip 9tanesi bir arada duvarıma yapıştırabilirim. Yani yapacak bir sürü şey var. 

Bu arada scrapbook sitelerini gezerken malzeme kıtlığı dikkatimi çekti tabii ki. Ben de hemen elimdeki malZemeleri sizlerle de paylaşayım dedim, keşke bol bol kağıdım ve bandım olsaydı ama yok malesef. Bende bol bol ne olur?  Tabii ki kurdele ve düğme. Buyrun size scrapbook malzemeleri. Facebook sayfamızda da yayınladım. Oradan da buradan da maille de sipariş verebilirsiniz.




 Bu mor set. 24 düğme 20 fiyonk ve mor saten kurdeleden oluşuyor. Fiyatı 5 tl.





Bu da siyah beyaz gri setimiz. 19 fiyonktan ve 44 düğmeden oluşuyor. 
Bu set 8 tl. 

Setlerin devamı gelecek. 
Facebook sayfamızdan da takip edebilirsiniz.

30 Mayıs 2013 Perşembe

BİTMEYEN MACERA

Yeminle yazsam roman olacak aylardır yaşananlar. Ha evet bir kaç arpa boyu yol aldık allahtan,almayaydık kendimi kaldırıp atardım o okulun çatısından:) Ama geçen seneden öğrendiğim bir şey şu oldu: İnsanlara blogundan bahsedip sonra herşeyi orda yazarsan o insanlar bunları alıyo kullanıyo kardeşim bi şekilde. En basitini anlatayım,şimdi girizgahla alakasız olacak ama suskunluğumun sebebini anlarsınız en azından. Geçen sene bir ara taşınmıştım ben.. Evsahibimle imzalar atıldıktan sonra telefon numaramı yazdırmak yerine atölye miskin kartımı vermiştim. Sonra da evdeki atölyemi anlattığım yazılar yazmıştım. İzmiri ne kadar çok sevdiğimi ve bir gün mutlaka oraya taşınacağımı söyleyen yazılar yazmıştım. . Sen bizim akıllı bunları al,cımbızla tut, evir çevir bana de ki "ben orayı size mesken diye verdim siz ticarethane olarak işletiyosunuz". Hatun evi satacak diye çıkmaya karar vermiştim ben,bana dedi ki "benim satmamla alakası yok siz izmire tayin isteyeceksiniz ondan taşınıyorsunuz". Böyle enterasan biir arkadaştı kendileri.Sağolsun bütün taşınma sürecini de burnumdan getirmişti. Allaha havale ettim.  Biliyorum bu havale listesi de kabardı iyiice ama napıyım kardeşim,gidip döveyim mi? Hangi birini döveyim??? Neyse durum böyle olunca ben de ne yalan söyliyim soğumuştum blogdan resmen. Sonra da zaten bu koşuşturmalar falan derken başımı kaşıyacak vaktim olmadı resmen.

Önce ev  tekstili ve çanta diye girdik biz bu işe arkadaşımla.Sonra çeşitli vesilelerle bebek takımlarına döndü iş. İlk yaptığımız takımı yapışkan telayla denedik. Kedi deseni çalıştık. Kedileri kestik -sevgili sibel,hep sen geliyorsun aklıma kedi kesince:)- yapıştırdık. Takımı bir kaç renk yapacaktık,onları da kestik biçtik birleştirdik. Sıra tulumlamasına geldi. Tulumlama denen şey elyafı içine yerleştirip sonra da çevirip ağzını kapatma işlemi. He he,ne kadar basit geliyor di mi kulağa? Ayy o tulumlama denen şeyi napayım bilmiyorum,nefret ettim tulumlama sözcüğünden. Neyse aldık bi terziye götürdük takımı. kadına götürmeden önce anlattık bak böyle böyle şunu bunu yapacaksın diye. Kedileri biz yapıştırdık ama sen de üzerinden dikişle geçeceksin dedik. Ooo tamam abla hallederiz getirin dedi. Bu hallederiz lafını ilk duyuşumuzdu ama son mu oldu??* Hayır tabii ki.Bu işe girdiğimizden beri herkes her şeyi halledeceğini söyledi.Maşallah istisnasız hepsi elimizde patladı. Son terzimizi bulana kadar çocuk bakıcısı değiştirir gibi terzi değiştirdik,atölye gezdik. Şimdiki de hallederiz diyo gerçi,ama o hakkaten hallediyo:)

Neyse abla aldı bizim takımları evirdi çevirdi,ohoo o o ben size bunu xxx'e dikerim dedim ama(burda miktarı saklamak için xxx yazmadım hakkaten hatırlamıyorum,tee aralıktı) bu var ya 100'de aşağı olmaz yani ama hadi neyse laf ağızdan çıktı bi kere. Dikiyim bari.. diyerek elinin ucuyla başladı ablam dikmeye. ah be ablam dikmeyeydin iyiydi! Mundar etti güzelim takımı. Arkadaşım terziden alıp bana getirdiği gün oturup hüngür hüngür ağlamakla takımı parçalamak ya da terziyim diye geçinen o kadına gidip bütün takımı yedirmek arasında gidip gelen ilginç bir ruh hali içindeydim. En son evde tepiniyodum. Ağlayamadım da içimde patladı. Bakıyım resmi var mı yakın plan.

Şimdi bakmayın siz böyle şirin şirin durduklarına bunların,bu uzak plan bir çekim. O kedilerin üzerinde giden yamuk yumuk dikişleri görmeniz lazım. Ya da kedilerin etrafında kurdelalar var ya çerçeve gibi onların birleşim yerlerini.Ya da pembe göbeğin kenarındaki beyazla birleştiği yerleri... Az çok dikiş bilen biri de aynen benim gibi oturur ağlardı. Ne küfrettim kendime anlatamam,..ok mu var veriyon terziye,otur kendin dik diye.

Bu fiyaskodan sonra önce terziyi kaldırıp attık ardından kullandığımız elyafı. Kardeşim ne çok çeşit elyaf varmış. Benim bildiğim klasik bi elyaf vardı.Onu alıp kullanıyodum her şeye. Şimdi oy oy oy... Slikonlu elyaf,apreli elyaf,termo elyaf,bunların hepsinin 150 gr 200 gr 300 gr 500 gr diye alt grupları da var. Kafayı yedik yani elyafçılarla. En son bütün elyaflar çok ince gelince gözümüze bu slikon elyaftan bir rulo aldık. Rulo dediğim de 25-26 metre.Aşağı yukarı yine 25 kiloluk bişi.Yere göğe sığmaz.Adamlar allahtan getirdiler eve teslim yaptılar.Bi de bi çuval yastık doldurmalık elyaf aldık.Onunla beraber zaten bi odayı kapladılar.

Ohoo burdan daha bir sürü hikaye çıkar.Ama uykum geldi.Yarın yine bol koşturmacalı bir gün beni bekliyor. O yüzden devamı haftaya diyerek izninizi istiyorum artık.
Sevgiler.

15 Mayıs 2013 Çarşamba

MERCAN UYKU SETİ

Günlerin emeği,yorgunluğu,uykusuzluğu,sinir harbi,inişleri çıkışları,hevesleri sonunda meyve verdi. Gümbür gümbür geliyoruz demiştim ya bir yazımda,evet gerçekten de öyle bir koleksiyon oluştu sonunda. İki kişi bir başımıza debelene debelene,düşe kalka ortaya çıkardık bu koleksiyonu. Hiç utanmadan sıkılmadan söylerim kardeşim,kendimizle gurur duyuyoruz. Hem de nasıl!! Şimdi lafı daha fazla uzatmadan ortaya neyin çıktığına bir bakalım. Bu arada bebek odası çalışmalarımızın hepsi bundan böyle Meroni Baby markası altında üretilecektir.Meroni Baby için ayrıca bir blog oluşturmayacağım ve sizleri buradan haberdar edeceğim her şeyden. Ama facebook sayfamız ve emek sensin dükkanımız aktif olarak çalışmaktadır. Herhangi bir sorunuz olursa bize buradan ulaşabileceğiniz gibi bu iki kanaldan ve meronibaby@gmail.com adresinden ulaşabilirsiniz.

Aşağıda göreceğiniz takımın adı MERCAN. En popüler takımlarımızdan biri. Modoko'da dükkana girer girmez satıldı.Bana kalsa daha pek çok takımı bunun gibi canlı renklerde çalışacağım ama müstakbel annelerin yerleşik zevkini de göz ardı etmemek lazım. Ben şahsen oğluma hamileyken her yerde karşıma çıkan uçuk mavilerden fenalık geçirmiştim.Koyu ve sıradışı renkler aramıştı gözlerim hep. Bulamamıştım. O zamanlar hiç dikiş de bilmiyordum. Annem sağolsun koyu fıstık yeşili,acı kahve,koyu turuncu polar yatak korumaları,battaniyeler dikmişti bize. Herkesin zevkine hitap edebilmek tabii ki imkansız ama bizim amacımız piyasada bulunamayan renklerle oynamak. Bakalım sizler beğenecek misiniz bu iddialı renklerimizi...








Uyku setleri 9 parçadan oluşuyor. Yorgan,alt açma,baş koruma,yan koruma,çarşaf,yastık,kırlent,kirli torbası. Arzu edilirse bunlara cibinlik -ki cibinliklerin renklerinde de çok iddialı gittik, bebek çantası,havlu,pike ya da battaniye de eklenebiliyor. Bu takımın çantası,cibinliği  ve battaniyesi hazırda mevcut.

       

Cibinlik yukarıdaki resimde görünüyor zaten. Nasıl ama güzel olmuş mu???

Diğer ürünlerimizi de yavaş yavaş yayınlayacağım. Ama siz
https://www.facebook.com/MeroniBaby  adresine tıklayıp sayfamızı beğenmeyi ihmal etmeyin,olur mu??
Sevgiyle kalın dostlar...

2 Mayıs 2013 Perşembe

MERCAN BEBEK BAKIM ÇANTASI

45x45 ebatlarında,bebeğinizin her türlü döküntüsünü içine alacak genişlikte, aradığınızı hemen bulmanızı sağlayacak kadar bol cepli bebek bakım çantası.

Sipariş için mail atabilirsiniz.